Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Okulda gösterdiğimiz çabanın, öğretmen arkadaşlarımızın gösterdiği fedakarlığın karşılığını alabilmemiz için çocuklarımızın aile ortamında, toplumsal yaşamda da eğitimin bir parçası olduğu bilinciyle hareket edilmesini temin etmemiz gerekiyor.” dedi.
Tekin, Sincan Şehit Ahmet Gözütok İlkokulunda düzenlenen karne dağıtım törenine katıldı.
Karne alan çocuklarla sohbet eden Tekin, bazı öğrencilerle fotoğraf çektirdi.
Öğrencilerle tek tek ilgilenen Bakan Tekin, okul sırasına oturarak çocuklarla sohbet etti, karnelerini dağıttı.
Milli Eğitim Bakanı Tekin, karne dağıtımı sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, 2023-2024 eğitim öğretim yılı güz döneminin sona erdiğini, 20 milyona yakın öğrencinin yaklaşık 76 bin kurumda son gün heyecanı yaşadığını söyledi.
Eğitim öğretim sürecinin mümkün olduğunca sağlıklı yürütüldüğünü dile getiren Tekin, “Bu yıl ilk defa karne gününün içerisinde olduğu haftayı etkinlik haftası olarak ilan etmiştik. Bu haftadan beklentimiz, çocuklarımızın yarıyıl boyunca aldıkları eğitimin gündelik hayatta, toplumsal yaşamda karşılıkları, onların, bu tür bilgilerden nasıl faydalanacaklarını arkadaşlarıyla, toplumla paylaştıkları etkinlik haftası olsun istemiştik.” diye konuştu.
Hem temel eğitimde hem ortaöğretimde gençlerin bu tür sosyal etkinlere yönelmesini, bunun toplumsal yaşamın içinde olmasını arzu ettiklerini anlatan Tekin, bunun için yönetmeliklerde değişiklik yaptıklarını hatırlattı.
Bakan Tekin, öğrencilerin okuma arzularının gelişmesini istediklerini belirterek, çocuklara iki haftalık tatili mümkün olduğunca okuyarak geçirmelerini tavsiye etti.
Velilere de çağrıda bulunan Tekin, şunları kaydetti:
“Kıymetli velilerimiz, eğitim öğretim süreçleri içerisinde okulumuzun ve öğretmenlerimizin payı sınırlıdır. Bütün akademik çalışmalar da velilerin, ailenin ve toplumsal ortamın çocukların eğitiminde en az öğretmen ve okul kadar etkin olduğunu gösteriyor. Yani okulda gösterdiğimiz çabanın, öğretmen arkadaşlarımızın gösterdiği fedakarlığın karşılığını alabilmemiz için çocuklarımızın, aile ortamında, toplumsal yaşamda da eğitimin bir parçası olduğu bilinciyle hareket edilmesini temin etmemiz gerekiyor.
Bu iki haftalık tatilde velilerden istirhamım, eğer çocuklarımızın dijital bağımlılığından, hareketsizliğinden, televizyon bağımlılığından, okuma alışkanlıklarından şikayetçiysek size iki haftalık bu şikayetlerimizi onarmak için mini bir şans sunmuş oluyoruz. Lütfen bu iki haftalık süre içerisinde çocuklarımızla nitelikli vakit geçirelim. Çocuklarımızda biraz önce sıraladığım, eleştirdiğimiz hususları kendi şahsımızda göstermeyelim. Mümkün olduğunca çocuklarımızla beraber kitap okuyalım. Çocuklarımızın dijital bağımlılıkla mücadele etmesi sürecine katkı vermek için bu süre zarfında cep telefonlarımızı, televizyonlarımızı, internet, bilgisayar ve benzer ortamlarımızı mümkün olduğunca az kullanalım. Çocuklarımızla geçireceğimiz bu nitelikli zamanla, çocuklarımızın eğitim öğretim sürecine hep beraber destek olalım istiyorum.”