“ İran’da son aylarda düzenli ya da düzensiz göçmenler için durum iyi değil. Caddelerde bazılarının onlara küçümseyici bakışlar attığını ve aşağılandıklarını görmek mümkün. Düzensiz göçmenlerin yakalanmasına hız verildi. Ve artık seçim tartışmalarının konusu haline geldiler, durum daha da kötüleşecek.”
Bu mesaj, izleyicilerine İran’da cumhurbaşkanlığı seçiminin ülkedeki milyonlarca Afgan göçmeni nasıl etkilediğini soran BBC Farsça servisinin bir Afgan dinleyicisinden aldığı yanıt.
İçişleri Bakanlığına göre İran’da 5 milyondan fazla Afgan göçmen yaşıyor.
On yıllardır İran’da yaşıyor olsalar da İran’daki Afganlar meselesi ilk kez 28 Haziran’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimine aday olan adayların yaptığı tartışmayla gündeme geldi.
Nesiller boyu göçmen aileler
İran’da 40 yıldan uzun süredir farklı nesillerden yüz binlerce Afgan yaşayageldi. Birçoğunun orada çocukları oldu. Buna rağmen göçmen statüsünde kaldılar ve İran vatandışlığı verilmedi.
İran kendi ağır ekonomi sorunlarıyla boğuşmak zorunda olduğu için göçmen dostu bir ülke olmadı. Ancak milyonlarca Afgan göçmenin İran’da kalmasına izin verilmesi, İran’ın savaştan zarar gören komşusunun vatandaşlarına yönelik insani bir jest olarak görülüyor.
Sovyet ordusunun 1979’da İslamcı güçlere karşı Sovyet yanlısı hükümeti desteklemek için Afganistan’ı işgal etmesiyle yaklaşık 100 bin Sovyet askeri ülkede on yıl süren bir savaşa sürüklendi ve yaklaşık 15 bin asker kaybetti. Bir milyona yakın Afgan öldürülürken birkaç milyon Afgan da İran ve Pakistan gibi ülkelere göç etti.
Dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter, Sovyet işgali altındaki Afganistan’ın İran ve Pakistan için bir tehdit olduğunu söyledi. O tarihten bu yana savaş ve huzursuzluk devam etti ve göç durmadı.
İran’daki Afgan göçmenlerin kesin sayısı belirsiz. Önceki Afgan hükümetinin devrilmesi ve 2021’de Taliban’ın yeniden iktidara gelmesinin ardından, kırk yıldır ülkede yaşayanlara ek olarak çok daha fazla Afgan İran’a taşındı.
İranlı yetkililer ülkedeki Afganların sayısına ilişkin beş ila yedi milyon arasında değişen rakamlar veriyor.
Afganistan’ın nüfusunun 40 milyon civarında olduğunu düşünürsek (ki bu da kesin olarak bilinmiyor), yaklaşık her yedi Afgan’dan biri İran’da göçmen durumunda.
İran’da Afgan nüfusunun hızla artmasına bazı İranlılar uzunca bir süredir tepki gösteriyor. Buna ülkenin ciddi uluslararası yaptırımlar nedeniyle yüzleştiği ekonomik kriz etkili.
İranlılar Afganları “ucuz işgücü” olarak görüyor. Bu da işverenlerin onları sigortasız çalıştırmasına ve İranlı işçilere kıyasla daha düşük ücret ödemesine neden oluyor.
Güvenlik endişeleri
Bundan yaklaşık iki yıl önce, düzensiz bir Afgan Sünni göçmen, Şiilerin en kutsal mekanı olan İran’ın kuzeydoğusundaki İmam Rıza Türbesi’nde üç İranlı Şii din adamına bıçaklı saldırı düzenlemiş; ikisini öldürmüştü.
Bu olay, Afgan göçmenlerin ekonomik ve kültürel-sosyal farklılıkların yanı sıra İran’da kabul edilmesinden doğabilecek güvenlik sorunlarına da dikkat çekti.
Son yıllarda IŞİD’in IŞİD-H olarak bilinen Horasan kolu İran’da en az iki ölümcül saldırı gerçekleştirdi. IŞİD-H’nin Afganistan’da konuşlandığı, faaliyetlerini buradan planladığı ve militanlarını gönderdiği söyleniyor.
Afgan göçmenleri kabul etmenin ekonomik, sosyal ve güvenlikle ilgili sonuçlarından endişe duyan İranlılar, geçtiğimiz yıl sosyal medyada birkaç kez “Afganların Sınır Dışı Edilmesi Ulusal Bir Taleptir” etiketiyle paylaşımlar yaptılar.
Böylelikle İran cumhurbaşkanı adayları ilk kez seçim öncesindeki tartışmalarında göçmenler konusunu gündeme getirdi.
‘Sınıra duvar inşa etmek’
Cumhurbaşkanlığı yarışının ana adaylarından biri olan ve iki dönem İran parlamentosunun başkanlığını yapan Muhammed Bakır Kalibaf, güvenliği sağlamak için ülkenin doğusundaki Pakistan ve Afganistan sınırına bir duvar inşa edeceğini açıkladı.
Kalibaf, “Düzensiz vatandaşlar (göçmenler), uyuşturucu, işsizlik ve boşanma gibi tüm ciddi sosyal sorunların kökeni… tüm ciddi sorunlar ülkenin doğusundan kaynaklanıyor.” dedi.
Bunun yanında yeni kurulacak hükümetin yasadışı göçmenler sorununu ele alacağını da belirtti.
Ilımlı bir aday olarak değerlendirilen Masud Pezeşkian da X hesabında, “Daha fazla Afgan göçünü önlemek için sınırların tamamen kapatılması ve Avrupa ülkeleriyle müzakereler sırasında İran’daki mevcut göçmenlerin düzenlenmesi” gerektiğini belirtti.
Pek çok Afgan’ın İran ekonomisinde önemli bir rol oynadığını kabul etti, ancak onları düzenlemek ve bazılarını kabul etmek ya da maliyetlerini karşılamak için Avrupa ülkeleriyle müzakere etme ihtiyacını vurguladı. Ancak bunu pratikte nasıl yapmayı planladığını söylemedi.
‘Her günümüz sınır dışı edilme korkusuyla geçiyor’
İran’daki seçimlerde Afgan göçmenlerle ilgili bu tartışmalar Afganlar arasında da endişelere yol açtı. İran’daki bir Afgan göçmen, cumhurbaşkanı adaylarının vaatlerinin hayatlarını olumsuz etkilediğini söylüyor.
Seçim kampanyası sırasında bu tür yorumların “aşırı milliyetçi duyguları ve ırkçılığı güçlendirdiğine ve İran vatandaşları arasında Afgan korkusu yaratarak onları riske attığına” inanıyor.
BBC’ye konuşan bir başka bir göçmen de, “İran’ın içinde ve dışında olup biten her şey, İran’daki Afganların yaşamlarını doğrudan etkiliyor. İran’da doğan ağabeyim şimdi yasa dışı olarak Avrupa’ya seyahat etmeyi planlıyor. Afganistan’a dönme şansımız yok. İran’da da bizim için bir gelecek yok.
“Elektrik mühendisliği alanında yüksek lisans derecem var. İran’da doğdum ve okudum. Afganistan’da üniversite profesörüydüm. Taliban’ın dönüşünden sonra kaçtım. Eşim de üniversite profesörüydü ve şu anda İran’da işçi olarak çalışıyor. Her gün sınır dışı edilme endişesi yaşıyoruz… Neden normal bir yaşamdan mahrum kalıyoruz?”
Afganların İran’daki yaşamları birçok zorluk ve fırsatı da beraberinde getirdi. Örneğin Afganlar uzun süre telefonlarına SIM kart alamadılar. Artık mümkün ama yine de kolay değil.
Ancak İran, çalışma imkanı ve diğer ekonomik fırsatların yanı sıra Afganlara geniş eğitim fırsatları da sunuyor.
BBC Farsça’nın Afgan dinleyicilerinin çoğu, İran’a gitmelerinin keyfi olmadığını vurguladı: “Hepimiz buna mecbur kaldık.”
Bu göçmenlerden biri olan bir öğrenci dinleyici, kadınları her geçen gün daha da kısıtlayan bir rejim varken Afganistan’a dönmekten korktuğunu söylüyor.
“İran’da yerleri yoksa, burada her gün saygısızlık görerek büyük bedeller ödemek yerine, başka ülkelere giden bir yolun açılmasını umuyorlar” diye ekliyor.